‘GÜVENCE HESABI’ NEDİR?19.04.2017

Ülkemizin hareketli ve aksiyon dolu bir coğrafyada yer almasından dolayı birçok olay yaşanmakta ve artık yaşadığımız şeylere karşı duyarlılığımız hususunda kanıksanmış bir hale bürünmekteyiz.

Bugün size uygulamada çok bilinmeyen ancak birçoğumuzun hakkı olabilecek bir durumdan, birebir içerisinde bulunduğum bir örnek üzerinden bahsederek anlatacağım; Güvence Hesabı.

Güvence Hesabı, Sigorta ve Reasürans Birliği bünyesinde kurulmuş ve Trafik Garanti Sigortası Hesabı’nın tüm sorumlulukları, alacakları ve yükümlülükleri Güvence Hesabı’na devrolmuştur. Hesabındaki gelirler ise; sigorta primlerinin belirli payları alınarak sağlanıyor.

Böyle dediğimde hala çağrışım yapmamış olabilir ancak direkt kendi sitesinden alıntılayarak yazıyorum; “kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin bedeni olarak (sakatlık ve ölüm) zarar görenlere kaza sonrasında sakat kalma halinde sakatlık tazminatı, ölüm halinde ise ölenin desteğinden yoksun kalanlara destekten yoksun kalma tazminatı ödemektedir.”

Demektedir. Özellikle içinde olduğumuz örnekten gidecek olursak trafikte bilinmeyen bir şekilde kazaya karıştınız, trafik kazası yaptığınız karşı taraf belli değil ve bundan dolayı bedensel zararınız ortaya çıktı ya da vefat durumu gerçekleşti. İşte böyle bir durumda tazminat hakkınız var, mahkeme yok, dava yok, garip değil mi?

Sonuçlandırdığımız olay üzerinden gidelim; Müvekkil başvurucu 52 yaşında ev hanımı, kendisi 2013 Temmuz Ayında Göztepe/İstanbul minibüslerinde seyahat ederken ineceği yerde adımını attıktan sonra minibüs şoförünün gaza basması sebebiyle düşmüş, bayılmış ve hastaneye kaldırılmış. Ardından belinin kırıldığını öğrenmiş ve bunun üzerine beline vida takılmış. Tabi bu olay adli vaka olduğu için savcılığa intikal etmiş ancak olay yeri MOBESE’lerinden herhangi bir görüntü gelmemiş ve MOBESE’lerin bozuk olduğuna dair bir yazı emniyetten gelmiştir. Olayın faili minibüs şoförü bulunamamış ve müvekkil beline takılan vida ile hayatını devam ettirmeye başlamış. Haliyle belindeki vida vücut fonksiyonlarında kayba yol açtığı için Heyet Raporunda da sözü edildiği üzere müvekkil Yüzde 18 özürlü sayılmakta.

Kaza tarihinden 3 yıl sonra bir dost sohbeti sırasında bu olayın gündeme gelmesiyle Güvence Hesabı’na başvurulabileceğini söyledim ve bu sürece girdik.

Hastanın heyet raporunun aslı ile savcılığa akseden olayın adli çıktıları ile birlikte, güvence hesabına bizzat başvurdum, dileyen internet sitesindeki adresinden posta yoluyla da başvurabilir. Bu süreçte en önemli durum eksiksiz bilgi ve belgeyle başvurmak. Çünkü belgelerin eksik olması halinde dönüş yapılıyor ve ister istemez sürecin uzaması gündeme geliyor.

Başvurudan 2 ay geçtikten sonra başvuru sonuçlandı, 3 yıl önce geçirdiği kaza sebebiyle tazminat alabilme ihtimalini bile düşünmeyen müvekkilin durumu için yaklaşık 70 Bin Türk Lirası tazminat ödendi. Başvuru ve sonuçlanması düşünüldüğünde kısa ve öz bir süreç işletilmiş oldu.

Sonuç olarak; üzerinden yıllar geçse de kazaya sebep olan kişi bulunamamış olsa da uğranılan zarar bir nebze olsun karşılanabilir, bunun için hukukun tüm araçlarını doğru ve muntazam kullanmak işimize yaramaktadır.

Bu arada ufak hatırlatma, hukuki olarak yardıma ihtiyacınız olan konuları hukukçulara danışın, iş getirmek için aracı olanlara, hukukçu olmadığı halde hukuk yaptığını iddia edenlere prim vermeyin.